HAKKIMIZDA

Gözüoğlu Konağı, Mardin’in taş sokaklarında geçmişin zarafetini günümüze taşıyan özgün bir miras yapısıdır. 19. yüzyılda inşa edilen konağın alt katı daha eski bir döneme dayanmakta, üst kat ise Şeyhmus Gözüoğlu (Şeyhmus Efendi) tarafından yaptırılmıştır. 1914 yılında Almanlar tarafından yürütülen cadde çalışmaları sırasında yapının bir bölümü yıkılmış olsa da, konak bugün hâlâ Mardin’in yaşayan tarihine tanıklık etmektedir.

Konağın aslına uygun bir şekilde restore edilmesinin tek amacı; gelecek kuşaklara Mardin kültürünü yaşatmak ve ziyaretçilere görsel bir deneyim sunmaktır. Bu nedenle yapı, hem mimarisiyle hem de iç mekân düzeniyle orijinal formuna sadık kalınarak yeniden hayat bulmuştur. Gözüoğlu Konağı’nı ziyaret eden herkes, geçmişle bugünü buluşturan bu atmosferde kendi hatırasını bırakır — kimi bir çizimle, kimi küçük bir eşyayla, kimi de burada konaklayarak…

Yapının mimari özellikleri, Mardin taş işçiliğinin en zarif örneklerini barındırır. Mandara (konuk salonu) bölümündeki mihrap nişi, burma sütunlar ve güvercin motifleri, hem inancın hem de barışın sembolleridir. Bahçedeki sekizgen havuz, suyun ve sessizliğin dinginliğini mekâna taşırken; alt kattaki at yemlikleri ve üzüm presi taşı, dönemin yaşam biçimini gözler önüne serer. Her bir detay, taşın, toprağın ve emeğin birleşiminden doğan bir kültürel belleğin parçasıdır.

Gözüoğlu Konağı, “Beyt Şeyhmus Efendi” adıyla da bilinir. Aile geçmişinde yer alan “Azazîl” hikâyesi, barış ve birliktelik temasıyla konağın manevi mirasını temsil eder. Revakların gölgesinde, taş duvarların serinliğinde yalnızca tarih değil; misafirperverlik, bilgelik ve yaşamın kadim ritmi hissedilir.

Bugün Gözüoğlu Konağı, yalnızca bir konaklama yeri değil; Mardin’in ruhunu hissettiren bir kültür durağıdır. Lüks beklentiler yerine sade, otantik ve huzurlu bir deneyim sunar. Burada konaklamak, taşların tarihini dinlemek, Mezopotamya’nın sonsuz ufkuna dokunmak gibidir.

Mardin’e gezmek için değil, idrak etmek için gelenlerin adresi: Gözüoğlu Konağı.