Rezervasyon
+90 542 726 11 26Sitemizdeki deneyiminizi geliştirmek için çerez kullanıyoruz. Sitemizi kullanarak çerezlere izin vermiş olursunuz. Daha fazla
Mardin, sadece taş mimarisi ve tarihiyle değil, mutfağıyla da misafirlerini büyüleyen şehirlerden biridir. Arap, Kürt, Süryani ve Türk kültürlerinin yüzyıllardır bir arada yaşadığı bu topraklar, zengin bir yemek geleneğine sahiptir. Baharatların kokusu, tandırdan gelen sıcak ekmeklerin buğusu ve yöresel lezzetlerin bir araya geldiği Mardin mutfağı, adeta bir kültür şölenidir. İşte Mardin’de mutlaka tatmanız gereken en meşhur lezzetler…
Mardin’in en bilinen yemeklerinden biri olan kaburga dolması, şehrin özel günlerinde ve misafir sofralarında baş köşededir. Kuzu kaburgasının içine bol baharatlı pirinç, badem, kuş üzümü ve etle hazırlanan iç harç doldurulur, ardından uzun süre fırında pişirilir. Etin kemiğinden ayrılacak kadar yumuşak olması, bu yemeğin ustalık göstergesidir. Mardin’e geldiğinizde bu eşsiz lezzeti mutlaka deneyin.
Mardin usulü içli köfte, Türkiye’nin diğer bölgelerindekinden biraz farklıdır. İnce bulgurla hazırlanan dış katmanın içinde kıyma, soğan ve özel baharat karışımı bulunur. Haşlanarak ya da kızartılarak servis edilir. Genellikle yoğurtla birlikte sunulur. Mardin’in yöresel sofralarında hemen her öğünde karşınıza çıkabilecek bu lezzet, hem hafif hem doyurucudur.
Mardin’in sembolik yemeklerinden biri olan sembusek, kapalı bir etli pideye benzer. İnce hamurun içine kıyma, soğan ve baharat konularak yarım ay şeklinde kapatılır, ardından taş fırında pişirilir. Özellikle akşamüstü çay saatlerinde ya da hafif bir öğle yemeğinde tercih edilir. Sokak aralarındaki fırınlarda taze sembusek kokusunu takip ederek yerel bir deneyim yaşayabilirsiniz.
Alluciye, Mardin mutfağının en özel zeytinyağlı yemeklerinden biridir. Yeşil erik, kuzu eti ve sarımsakla yapılan bu yemek, ekşi ve tuzlu tadın dengesiyle öne çıkar. Genellikle ilkbaharda, taze erik zamanı pişirilir. Yöre halkı bu yemeği misafirlere “Mardin’in tazeliği” olarak sunar.
Tatlı denince Mardin mutfağında ilk akla gelenlerden biri hariredir. Üzüm pekmezi, un, su ve baharatla yapılan bu tatlı, soğuk kış günlerinde enerji verir. Üzerine ceviz serpilerek servis edilir. Harirenin sıcak hali, özellikle kış akşamlarında Mardin kahvesiyle birlikte unutulmaz bir lezzet oluşturur.
Mardin kahvesi, klasik Türk kahvesinden farklıdır. İçinde kakule (cardamom) bulunur ve bu da ona özel bir aroma katar. Şehrin birçok kafesinde ya da konaklarda misafirlere ikram edilir. Kahvenin yoğun kokusu, Mardin’in taş sokaklarında yürürken sizi takip eder. Gözoğlu Konağı’nın terasında Mezopotamya manzarasına karşı içeceğiniz bir fincan Mardin kahvesi, bu deneyimin en keyifli anı olacaktır.
Kahvaltılarda ya da atıştırmalık olarak sıkça tüketilen Mardin çöreği, anason ve mahlep aromasıyla dikkat çeker. Uzun süre tazeliğini koruyan bu çörek, yolculuk dönüşü sevdiklerinize götürebileceğiniz ideal bir hediyedir. Cevizli sucuk ise üzüm pekmeziyle hazırlanan geleneksel bir tatlıdır; hem enerji verir hem de doğal bir tatlı alternatifi sunar.
Mardin sofralarının vazgeçilmezi tandır ekmeğidir. Taş tandırlarda pişen bu ince ekmekler, sıcak sıcak servis edilir. Yanına da zahter (dağ kekiği), zeytinyağı ve peynir eşlik eder. Sabah kahvaltısında bu üçlünün birleşimi, yöresel mutfağın sadeliğini ve doğallığını en iyi şekilde yansıtır.
Mardin mutfağı, geçmişten bugüne taşınan bir kültür mirasıdır. Baharatların uyumu, taş fırınların sıcaklığı ve yüzyıllardır aynı yöntemlerle hazırlanan tarifler, bu şehri gastronomi açısından da eşsiz kılar.
Şehri ziyaret ettiğinizde bu lezzetleri denemek, Mardin’in ruhunu gerçekten hissetmenizi sağlar. Ve günün sonunda, Gözoğlu Konağı’nda geleneksel bir Mardin kahvaltısıyla güne başlamak, bu lezzet yolculuğunun en güzel başlangıcı olacaktır.